YALNIZLIK SEK İÇİLİR



                             YALNIZLIK SEK İÇİLİR


Benim de pek çok kimse de olduğu gibi bazı zamanlar kitaplığımı karıştırmak gibi bir huyum vardır. Dikkatimi çeken, daha önceden okuyum raflara teslim ettiğim bir kitabı alır ve tekrardan biraz inceler ve bazı hatırlamalar yaptıktan sonra yerine koyarım. Yine böyle bir şey yaparken çok önceleri okuduğum Ahmet Demir’in “ Yalnızlık Sek İçilir” isimli kitabı elime denk geldi. Genelde bu tür kitabım fazla yoktur lakin iyi ki okumuşum dediğim eserlerden biridir.
Yalnızlık dönem dönem bizlerin hissettiği bir duygu. Bir boşluk aslında. Yalnızlığı hissedenlerin gönüllerine hafif dokunuşlar yapan ve gerçek dünyayı bizlere yansıtan bir kitap. Verdiği örnekler, sözler, hikâyeler o kadar hoş ki ayrı bir tat bırakıyor gönülde ve etkili bir iz de bırakıyor beynimizde. Tek solukta okunabilen bu eser hakkında fazlaca detaya girmeyeceğim. Ama şunu demeden de geçmemek gerek ki kitabın kapağında olduğu gibi demli bir çay ile adeta demlendiriyor ve okutuyor kendini.
Kitabı karıştırırken bir bölüm özellikle gözüme takıldı ve tekrardan okudum. Bölümün adı “Yalnızlar Rıhtımı” ydı. Ne hoş bir tabir değil mi? Şairane bir dille yalnızlar rıhtımına yanaşmış ve yanaşan herkese hitap eden cümleler içeriyordu. Ve ardından yalnızlığın acı olduğu kadar, bazı durumlarda değerli anlar da barındırdığını hatırlatıyor insana. Kabul, yalnızlık nerden bakarsan bak acı gibi görünüyor. Ama bölüm sonunda olan şu söz:
“Sahte kalabalıkların olacağına kaliteli bir yalnızlığın olsun”
Tam on ikiden vurmuyor mu insanı? Yani haklı değil mi? Biraz düşününce içimizden evet demiyor muyuz? Çevremizdeki pek çok kişi halk tabiri ile kuru kalabalık değil mi? Tabi ki bunu herkes için söyleyemeyiz. Lakin genele vurunca durum bence bu. Artık resmen kadavralar şehrinde yaşıyoruz. Hayatımızın her anında böyle insanlar ile karşılaşıyoruz. Menfaatçiler, dalkavuklar, embesil tipler falan filan… Bu hayatın her anı, olayı, kişisi için söylüyorum. Buna yalnızca gönül işleri dahil değil, diğer pek çok şey de dahil. Düşündükçe bana hak vereceksiniz.

Yani özetle doğru kişileri seçmeye çalışmalıyız. Mantığın, duyguların önüne geçmesi gerekiyor. Bir yere kadar tabi ki. Önemli olan kalitelinin seçimini yapmak gerekirse kaliteli bir yalnızlık…


Yorumlar